Geçtiğimiz pazartesi günü geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hastaneye kaldırılan Deniz Baykal’ın durumu ciddiyetini koruyor. Doktorlar Baykal’ın durumu ile ilgili son olarak ''Kötüye gidiş yok. Ödem çözülme sürecinde, günler alabilir." açıklamasında bulundu.
İbn-i Sina Hastanesi'nde yoğun bakımda tedavisi devam eden CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal2017 yılında yaptığı açıklamalar ile gündeme oturmuştu. Kaset skandalının ardından CHP Genel Başkanlığını bırakmak zorunda kalan Baykal, siyasete CHP Antalya Milletvekili olarak devam ediyordu.
Baykal'ın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı CHP’nin içindeki muhalif kanatta yer aldığı biliniyor. Kılıçdaroğlu’na muhalif CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile yakın temasta olan Baykal, 16 Nisan referandumuna karşı çıkmış ancak halk oylamasının kabul edilmesinin ardından gözünü 2019 seçimlerine dikmişti.
16 NİSAN REFERANDUMUNDAKİ TAVRI
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal 16 Nisan 2017’de devletin yönetim sisteminde değişikliği öngören halk oylamasına karşı ciddi bir karşı kampanya yürütmüştü.
ÖNCE DESTEKLEDİ SONRA VAZGEÇTİ
Baykal, 2016’da bir ara başkanlık sistemine destek vermiş ve "Başkanlık değerlendirilmeli" açıklamasında bulunmuştu. O dönemde Avni Özgürel’e konuşan Baykal "Sistem kaçınılmaz noktaya gelince bunu değerlendirmek gerekir diye bakıyorum. Bu kadar sıkıntıyı yaşadığımız bir dönemin şartları içinde başkanlık sistemini değerlendirmemiz gerekir" ifadelerini kullanarak partisinin aksine başkanlık sisteminin gelmesi gerektiğini savunmuştu.
CHP GENEL BAŞKANLIĞINA YENİDEN GÖZ KIRPTI
CHP’nin içerisinde muhalif kanatla ortak hareket eden Baykal, Kılıçdaroğlu ve partisi CHP’yi sert bir dille eleştiriyordu. CHP’nin HDP ve PKK ile ortak hareket etmesine karşı çıkan Baykal, başkanlık sistemini de işin içine katarak partisi hakkında şu sert eleştirileri dile getiriyordu;
"Terörle mücadelenin neresindeyiz? Terörle mücadeleye destek veriyor muyuz vermiyor muyuz? Bunun neresindeyiz? Paralel devletle mücadelenin neresindeyiz? Sonra dış politika sorunları.. Siyasette dürüstlük, ahlak konuları… Kısacası bu konularda güven veren, inandırıcı bir siyasi duruşu partimiz gerçekleştirebilse inanıyorum ki, başkanlık rejimi partimiz için önemli bir yer tutacak"
Ancak daha sonradan ne olduysa Baykal, Türkiye’yi bir adım ileri götürecek olan Cumhurbaşkanlığı Sistemine karşı tavır almış ve ''Asırlık bir tercih yapacağız, telafisi mümkün olmayan bir konu. Yani kararı bir defa alacağız, bir defa bir şey söyleyeceğiz. Yanlış söylersek her şeyi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız'' diyerek halkoylamasının adeta bir 'ölüm kalım' meselesi olduğunu savundu.
GÖZÜNÜ 2019 SEÇİMLERİNE ÇEVİRDİ
Baykal, referandumdan çıkan 'evet' kararını hazmedememiş ve çok sert açıklamalarda bulunmuştu. Cumhurbaşkanlığı sisteminin halk oylamasından ‘evet’ oyu almasına ilişkin Baykal "Maç daha bitmedi, 2019'da görülecek hesabımız var. Maç 2019'da bitecek" diyerek rotasını 2019’da yapılacak olan seçimlere çevirdiğini belli etti.
O dönemde referandumdan yaklaşık yüzde 51,43 evet çıkması CHP, HDP ve PKK ittifakı olan 'hayır' cephesinde şok etkisi meydana getirdi. Kampanya boyunca AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanaleyhinde karalama propagandası yürütenler halk ferasetini hesaba katmamış 16 Nisan’da ciddi bir hezimet almıştı. Baykal ise ‘evet’ oylarını görmeyerek ‘hayır’ oylarının daha önemli olduğu iddia etmiş ve ''Bu bir son değil, önemli bir başlangıçtır. Türkiye açısından her türlü gücü, yetkiyi, devletin günlük siyaset dışında tutulması gereken olanakların seferber edilerek yürütülen referandum karşısında toplumumuzun çeşitli kesimlerinin 'yeter artık' dercesine dayatmacı girişimi frenleme konusunda yüksek bir iradeyi sergilediğine tanık olduk. Bu çok önemlidir. Ben ülkem ve partim adına iftihar ediyorum." demişti.
2007'DE GÜL'Ü LİNÇ EDİYORLARDI, SONRA 'ADAY OL' DEDİ
Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı olduğu 2017 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül başörtüsü olduğu için ‘laiklik’ adı altında Gül'ün adaylığına şiddetle karşı çıkıyordu. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmemesi için 367 garabetine şiddetle destek veren Baykal, 16 Nisan 2017 referandumunun ardından Abdullah Gül'ün, 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a rakip olması halinde Gül'e destek verebileceklerini açıkladı.
16 Nisan referandumu sonrasında Ahmet Hakan’ın programına katılan Baykal "Sayın Gül Cumhurbaşkanı adayı olmayı, bu söylediğim siyasi bağlantıları dikkate alarak, bu 49’u rencide etmeyecek bir anlayış içinde aday olarak çıkma eğilimini sergilerse bu değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Abdullah Gül ismi geçerse ben ciddiye alırım." diyerek Gül’ün Erdoğan’a karşı 2019 seçimlerinde rakip olmasına açıktan destek vermişti.
Gül, Baykal’ın ''Abdullah Gül yüzde 49’un adayı olabilir. Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım'' açıklamasının ardından Baykal'a ''Ben ciddiye almadım'' cevabını verdi. Gazeteci yazar Batuhan Yaşar ise Deniz Baykal’ın referandum sürecinde Abdullah Gül ile görüştüğünü iddia etmişti.
CHP’Yİ KURULTAYA GÖTÜRMEK İSTİYORDU
2019 seçimlerini birinci gündemi yapan Baykal, 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu aday olursa onu da destekleyeceklerini belirtiyordu. Ancak Baykal’ın Genel Başkanlığa aday olan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile yakın teması devam ediyor. İddialara göre Muharrem İnce’ye yakın olan milletvekilleri ve il delegeleri şimdiden kurultay delegeleriyle bağlantıya geçti.
MUHARREM İNCE’Yİ DESTEKLEYECEKTİ
Kurultaya gitmek isteyen İnce’nin, 1250 delegenin 626’sının oyuna ihtiyacı var. İnce eğer 626 delegenin imzasını toplayabilirse CHP kurultay sürecini beklemeden olağanüstü kurultay yapmak zorunda kalacak. Kaset skandalı ile koltuğuna oturan Kılıçdaroğlu’na bayrak açan Baykal’ın delegelerin imzasının toplanmasına destek vereceği belirtiliyor. İddiaya göre Baykal’a yakın isimler de İnce’ye imza konusunda yardımcı olacak, 626 sayısına ulaşmak amacıyla ülke genelinde kulis çalışmalarına başlayacaktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.