Avrupalı parlamenterler elini kolunu sallayarak ülkemize gelemiyorlar. Önceden ayda bir gelip basın toplantısı düzenliyorlardı. Olmadı mektup yazıyorlardı. Ne oldu da ayakları birden kesildi konusunu araştırdım. Acaba talepte mi bulunmuyorlar. Türkiye’ye küstüler mi?
Durum öyle değil Avrupalılardan talepler geliyor, mektup gönderiyorlar. Ancak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Adalet Bakanlığının milli bürokratlarına takılıyorlar. Adalet Bakanlığı milli tepkiler veriyor. Burasının yol geçen hanı olmadığını gösteriyorlar. Bekir Bey’in milli ve dik duruşu nedeniyle istediklerini yapamıyorlar.
Son dönemde yani Fetö’nün tasfiyesi ile adalet bakanlığı ve HSYK özelinde kadrolarda millileşme yolunda önemli mesafe alındı.
Bakın ne tür talepler olmuş?
Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’ın gerçekten kimseye eyvallahı yok. Mesela uzun süre Alman Parlamenterler ve büyükelçiye randevu vermiyor. Almanlar şimdiye kadar böyle bir şeyle karşılaşmadıkları için çok şaşırıyor.
Bir başka önemli başvuru daha var. İsviçre’de bizim HSYK muadili bir kurum bakan beye mektup yazmış. Fetö lobisi etkisinde ve onlar için lobicilik yapan bir üslupta bir mektup yazmışlar. Bu mektuba çok önem verdikleri için İsviçre’nin Türkiye Büyükelçisinden bizzat bakan beye mektubu vermesini istemişler.
Bakan bey de büyükelçiye ağzını payını vermiş. Hiç alttan almamış. Burası Patagonya değil, burası sömürge ülkesi değil şeklinde cevap vermiş.
Yine bu minvalde Fransa adalet bakanı bir mektup yazmış. Bu mektuba gerekli cevabı Bekir Bey vermiş. Eskiden Avrupalı milletvekilleri, siyasiler çıkar çıkar gelir HDP’li PKK’lı siyasilere sahip çıkarlardı. Ülkenizde insan hakları yok, yok basın özgürlüğü yok teranelerini okurlardı.
Kanlı terör örgütüne destek için gelen Avrupalılar bir defa da çıkıp, şehitler için gelmediler. Medyaları da siyasileri de varsa yoksa Erdoğan diktatör derler. Türkiye özgür değil derler. Milleti aptal yerine koyarlar. Sanki bu millet bilmez Erdoğan’ı hedef almak demek bağımsız Türkiye’yi hedef almaktır. Onlar Erdoğan gitsin Türkiye üretmesin, Türkiye parçalansın derdindeler.
Yani şu anda Dışişleri Bakanlığının yapması gerekeni Adalet Bakanlığı yapıyor. Hiç eyvallahı yok. Bekir Bey cesur ve milli tarzı ile AB’ye ve Batı ülkeleri kurumlarına layık oldukları şekilde muamele ediliyor.
Şimdiye kadar bu raporlar daha çok ciddiye alınır eleştirilere büyük bir ciddiyetle cevap vermeye çalışılırdı. Şimdi hak ettikleri cevabı alıyorlar.
Uluslararası ilişkilerde Adalet Bakanlığı Dışişlerine ve İçişlerine göre daha hassas ve daha vatanperver. Adalet Bakanlığı yani yargı hiç şüphesiz Fetö ile mücadelede hep ilk adımı atan oldu. Maalesef diğer kurumlar buna ayak uyduramadı ve darbe kaçınılmaz oldu.
Adalet Bakanlığı artık milli ve yerli bir anlayışla yönetiliyor. Bizler Osmanlı Devlet geleneğine sahip bir ülkeyiz. Bir sömürge değiliz. Elini kolunu sallayan bize emir veremez. Nihayet ülkemizin büyüklüğünü anlayan idarecilerimiz var. Adalet Bakanlığı ve Bakanımız Bekir Bey milli yönetim sergiliyor. Kendilerine teşekkür ediyoruz.
yeni akit köşe yazısı sinan burhan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.