Unuttuğumuz acılardan birisi de Çerkez kardeşlerimizin yaşadığı acılardır.
Önceki gün yani 21 Mayıs günü Çerkezlerin göçe maruz bırakıldığı, soykırıma uğradığı gündü.
Çerkezler, 150 yıl önce 21 Mayıs 1864’te Rusya tarafından büyük bir sürgünle soykırıma maruz bırakıldı.
Bu nedenle 21 Mayıs dünyanın farklı ülkelerine ve kentlerine yayılmış olan Çerkezler için unutulmaz bir gündür. Yaklaşık 1 milyon 500 bin insan öz vatanını terk etti.
500 bin civarında insan da sürgün yolculuğunda ve ilk yerleştikleri bölgelerde hayatını kaybetti. Sadece Trabzon’da 53 bin insanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
1864 yılındaki Çerkez Sürgününden 65 yıl sonra, 1929 baharında Adigey’e bilimsel çalışma üzerine giden Gürcü tarihçi Simon Canaşia’ya Şapsığların bölgesi Cubga’da karşılaştığı 91 yaşında bir ihtiyar o günleri şöyle anlatmıştır:
Deniz kenarında yedi yıl boyunca atılmış insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı.
Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem.
Bu tablo ne kadar büyük bir acı yaşandığını gösteriyor. Çarlık Rusya’sının yaptığı tam bir soykırım.
Bu topluma, bu ülkeye yürekten bağlı Çerkez halkının yaşadığı acıları hissetmemiz gerekiyor.
Yurtlarından sürülen Çerkezler deniz yoluyla, Kafkasya’da, Taman, Tuapse, Anapa, Tsemez, Soçi, Adler, Sohum, Poti, Batum vd. limanlardan gemilere bindirildiler.
Osmanlı Devleti’nin Trabzon, Samsun, Sinop, İstanbul, Varna, Burgaz ve Köstence limanlarında inen Çerkezler buralarda kendileri için hazırlanan kamplara yerleştirildiler.
Ancak bu kamplar kısa bir süre içinde açlık ve salgın hastalıklar sebebiyle binlerce insanın hayatını kaybettiği ölüm kampları haline geldi.
Sürgün yolunda çekilen çileler, liman şehirlerindeki kamplara ulaşan insanların yaşadıkları felaketin boyutlarını göstermekteydi.
Trabzon’daki Rus konsolosunun, tehcir işlerini idare etmekte olan General Katraçef’e yazdığı rapordaki ifadeleri şöyleydi: ‘’Türkiye’ye gitmek üzere Batum’a 70.000 Çerkez geldi.
Bunlardan vasati olarak günde 7 kişi ölüyor. Trabzon’a çıkarılan 24.700 kişiden şimdiye kadar 19.000 kişi ölmüştür. Şimdi orada bulunan 63.900 kişiden her gün 180-250 kişi ölmektedir.
Samsun civarındaki 110.000 kişi arasında her gün vasati 200 kişi can veriyor. Trabzon, Varna ve İstanbul’a götürülen 4650 kişiden de günde 40-60 kişinin öldüğünü haber aldım.”
Ünlü tarihçi Kemal Karpat, 1859-1879 arasında sürgün edilen Çerkezlerin 2 milyon civarında olduğunu, sağ olarak Osmanlı Devleti’ne ulaşanların sayısının ise 1.5 milyon olduğunu belirtir.
Osmanlı liman şehirlerine ulaşan ve sağ kalan Çerkezler başta Anadolu olmak üzere, Trakya, Balkanlar, Irak, Suriye, Ürdün vd. Osmanlı topraklarına yerleştirildiler.
Çerkez Kardeşlerimizin bu trajedisini maalesef tam anlamıyla idrak edemiyoruz. Burada şunu da belirtelim bu acıyla ilgili Türk halkının yeterince bilgisi de yoktur.
Türk halkı acıları paylaşmayı bilen bir halktır. Bu halk, bu coğrafyada ne kadar mazlum ve mağdur varsa bağrına basmıştır.
Büyük sürgüne maruz kalan Çerkezler de bu ülkenin asli unsuru ve sahibidir.
Öte yandan; Çerkezler de ülkemizin gösterdiği vefa nedeniyle bu topraklara her zaman bağlı kalmış ve bu ülkeye büyük hizmetler vermişlerdir.
Bu çerçevede Çerkez kardeşlerimizin Büyük Sürgünde vefat edenlerine Yüce Allah’tan rahmet diliyorum.
YENİ AKİT KÖŞE YAZISI
SİNAN BURHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.