www.kayserinews.com kayserinin en güncel haber sitesi mutlaka tıklayın facebook sayfamız ve twitter sayfamız'dan takip edebilirsiniz.
Kayserinews.com
@Kayserinewscom twitter sayfamız takip edebilirsiniz
Panelde ağırlıklı konu 28 Şubat darbe süreci olmasına rağmen olaylara daha geniş bir perspektiften baktım.
Darbelerin arka planını irdeledim. Darbelerin dış destek olmadan başarılamayacağının altını çizdim. Örneğin Talat Aydemir ve Cemal Madanoğlu darbe girişimlerinin akim kalmasını dış destek olmayışına bağladım. Dış destek deyince tabii ki ABD’yi kastediyorum. Ülkemizdeki bütün darbelerin arkasında ABD vardır.
Ülke tarihinin en acı darbesi 27 Mayıs’tır. Bu darbe neticesinde Başbakan Adnan Menderes asılmıştır. Yanında iki bakan da asıldı. Peki bu darbenin gerekçesi neydi. Rahmetli Menderes Seydişehir Alüminyum ve İskenderun Demir Çelik Fabrikası’nın kurulmasını Sovyetler Birliği’ne vermişti. Türkiye’nin kontrolünden çıktığı duygusuna kapılan ABD devreye girdi ve ülkemizdeki etki altında bulundurdukları çevrelere Menderes’i astırdı.
Menderes’in asılması için gerekçe lazımdı. Yerli işbirlikçiler hemen irtica geliyor ve yolsuzluk var masalına sarıldılar. Menderes’i itibarsız hale getirdiler. Rahmetli Menderes’in ezanı Türkçe’den Arapça’ya çevirmesi de darbenin gizli gerekçesiydi.
12 Eylül Darbesi’nin arkasında yine ABD vardır. 1979’da İran Devrimi olunca şah devrildi. ABD müttefiki olan Şah Rıza Pehlevi’nin devrilmesi ABD’yi korkuttu. ABD ülkemizde de devrim olacağını, İslami bir devlete geçileceğini düşünerek darbeyi teşvik etti.
CIA’yi Türkiye şefi Paul Henze ABD Başkanı Jimmy Carter’a bizim çocuklar darbe yaptı diyor. Carter Damdaki Kemancı adlı operayı dinlerken bu not kendine veriliyor. İran Devrimi’nin korkusuna ilave olarak ülkemizin Neoliberal bir ekonomiye geçmesi gerektiğini düşünen dış güçlerde bu darbeyi desteklediler.
Darbenin oluşması için hükümet krizlerini, ekonomik krizleri, cumhurbaşkanı seçilemeyişini bahane ettiler. Rahmetli Erbakan Hoca’nın Konya’da Kudüs Mitingi düzenlemesini de bahane ettiler. İrtica geliyor dediler. Ülkücü ve Solcu çatışması çıkardılar ve darbe yaptırdılar.
28 Şubat Darbesi’nin arkasında yine ABD var. Rahmetli Erbakan Hoca D-8 adlı bir birliktelik kurdu. Gelişmekte olan İslam ülkelerini bir araya getirdi. Ekonomik, siyasi, askeri işbirliğini öngören bu oluşum ABD tarafında İslam Birliği’nin ilk adımı olarak görüldü. Hemen ülkemizdeki adamlarını harekete geçirdiler. İrtica hortladı dediler. Erbakan gitmezse şeriat gelecek dediler. Darbe için düğmeye bastılar.
Erbakan Hoca’nın hedef olmasının bir başka nedeni de Havuz Sistemini kurmasıdır. Hoca bu sistemi kurarak faiz ekonomisine son verdi. Hemen faiz lobisi devreye girdi. Ellerindeki medya güçleriyle Erbakan Hoca hükümetini devirdiler.
Darbelerin gerekçesi hep aynıdır. İrtica ve yolsuzluk. Senaryo değişmiyor. Oyuncular değişiyor. Ancak senaryo hep aynı. İrtica yaygarası, yolsuzluk palavrası. Şimdilerde AK Parti iktidarına da yolsuzluk isnat ediyorlar. İrtica zaten bir numaralı gündemleri. Bizler bu oyunu görmeliyiz. Örgütlü bir toplum olmalıyız. Uyanık olmalıyız. Ülkemize sahip çıkmalıyız. Darbelerden kurtulmanın tek yolu kanunlar değildir. Örgütlü ve bilinçli bir toplumdur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.