Kayseri Memur Sen açıklaması,
''Gönül erlerine, peygamber aşıklarına, Türkiye sevdalılarına, emeğin ve
özgürlüğün sahiplerine selam olsun. İnancı bir, davası bir, tarihi bir, kıblesi bir,
hatırası bir olanlara bütün emekçilere selam olsun.
Memur-Sen olarak kurulduğumuz günden itibaren, emeğin, ekmeğin, hakkın,
özgürlüğün barışın, milli iradenin, demokrasinin mücadelesini verdik, veriyoruz.
İslam coğrafyasının ızdırabını tâ yüreğimizde hissettik, dünya mazlumlarının
mağduriyetini vicdanımızda duyduk. Sadece duymakla da kalmadık, tüm
mazlumlara yardım eli uzattık, yaralarını sarmaya çalıştık.
1 Mayıs’ı kavga nedeni olmaktan çıkarmak, şiddetten arındırmak, asıl amacına
uygun bayram olarak kutlamak için buradayız. 1 Mayıs üzerinden toplumun
iradesine ipotek koymak isteyenlerin aksine biz evrensel hukuk, ebedi kardeşlik
için buradayız.
1 Mayıs ayrılık değil kardeşlik bayramıdır. Çatışma değil, emek ve dayanışma
bayramıdır. Kutuplaşma değil bütünleşme bayramıdır.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı bir mekâna, bir alana hapsedilemez, esir
alınamaz. Ülkemizin ve dünyanın tüm alanları 1 Mayıs Emek ve Dayanışma
alanıdır, barış alanlarıdır, kardeşlik alanlarıdır. Gündem Taksim değil, gündem
bayramın nerede kutlanacağı değil; gündem emek, dayanışma ve kardeşlik
olmalıdır.
Memur-Sen olarak, mekân dayatmasını da, kutlama şekli dayatmasını
da reddediyoruz. Taksim dayatması bir senaryodur diyoruz. Bu senaryo,
Taksim’e çakma bir kutsallık yükleyerek, Taksim’den yeni bir Gezi çıkarma
senaryosudur. Bu tuzağın, bu komplonun da farkındayız. Taksim’den Gezi
çıkarmaya çalışma olsa olsa darbeci zihniyetin ürünü olabilir.
Gezi Parkı ve 17 Aralık Küresel Operasyonuyla Türkiye’nin demokratik
istikametini değiştiremeyenler, 1 Mayıs’ta emeği suistimal ederek kirli
emellerine ulaşmak istiyorlar. Çözüm sürecini akamete uğratma planları
yapıyorlar. Herkesin eşit yurttaş olduğu yeni Türkiye’yi Eski Türkiye’ye
döndürme hesapları yapıyorlar. Geçmişte hiçbir hesapları tutmadığı gibi 1
Mayıs’ı toplu gerginlik atmosferine sokma planları da tutmayacak, hevesleri
kursaklarında kalacak inşallah.
Gezi’de kapitalistlerle, faiz lobileriyle, emperyalistlerle kol kola olanlarla, aynı
yerde olmadık, olmayız.17 Aralık’ta sus pus olanlarla aynı zemini paylaşmayız.
Taksim’i millet ve çalışanlarla değil AB’nin çifte standartlı kuruluşlarıyla
paylaşanlarla bir olmayız. Darbelere, zulümlere alkış tutup, emek örgütlerinin
kürsülerini işgal edenlerle aynı yerde durmayız.
Memur-Sen dünyanın dört bir yanındaki mazlumların kimliğine bakmadan
her zaman yanlarında oldu, olmaya devam edecek. Yine kimliğine bakmadan
zalimlerin karşısında oldu, olmaya devam edecek. Memur-Sen dünya
mazlumları için bir şanstır, umuttur. Biz Bosna’ya sırtımızı dönemeyiz.
Suriye’den bana ne diyemeyiz. Bağdat’a duyarsız kalamayız. Arakan
mazlumlarına gözlerimizi kapatamayız. Mısır’daki Esmaların çığlığına sessiz
kalamayız. Filistinli kardeşlerimizin feryadına kulak tıkayamayız.
Bu anlayışla Mısır’daki darbeci düzenin idam kararları hükümsüzdür dedik.
Katil SİSİ Mısır halkına hesap vermelidir dedik. Asıl yargılanması gereken
SİSİ’dir dedik.
Biz sınıf sendikacılığı yapmıyoruz. Emek ve sermayeyi birbirinin düşmanı
olarak görmüyoruz. Onlar bir bütünün parçalarıdır. Çıkar çatışması değil
ortaklık olarak görüyoruz. Birlikte üretmek ve birlikte paylaşmak olarak
görüyoruz. Ülkemizin milli hasılası ne kadar büyürse biz de o kadar büyük
pay alırız. Kamu görevlileri ne kadar mutlu olursa devletin işleri o kadar
verimli yürür. Önemli olan emek ve sermaye arasında denge kurulması,
kaynakların bölüşülmesinde adil davranılmasıdır. Milli gelirin adaletli bir
şekilde dağıtılmasıdır.
Demokratikleşmeden eğitime, özgürlüklerden insan haklarına kadar her
alanda demokratik hakların çoğalmasına, yasakların kalkmasına katkı yaptık.
Türkiye’de yasaklar kalkmışsa sizlerin emeği var, katkısı var.
Tarafsız ve adil olması gereken yargı mensupları 28 Şubat’ta kışladan aldıkları
brifinglerle haksız yere masum insanları cezalandırdılar, görevlerinden attılar,
ekmeklerini ellerinden aldılar. Bu kararları yok hükmünde sayıyoruz ve
haksızlığa uğrayanların haklarının iadesini istiyoruz.
Memur-Sen olarak, kimseye yetimin hakkına el uzattırmayız. Bu nedenle
yolsuzluk iddialarının sonuna kadar üzerine gidilmesini önemsiyoruz. İktidarın
“üç Y” sloganı var. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Ben buna bir Y daha
ekliyorum. O da yağcılık. Yağcılıkla da mücadele edelim. Yağcılıkla bir
yere gelenlerin millete tuzak kurmasına da izin vermeyiz. Milletin kuyusunu
kazmasına müsaade etmeyiz. Küresel güçlerin oyuncağı olanları affetmeyiz.
Affetmiyoruz.
Memur-Sen olarak, gençlerimize büyük önem veriyoruz. Konfederasyonumuzun
bugünlerdeki bir numaralı gündemi Türkiye gençliği ve gelecek inşasında
gençliğin rolüdür. Erdemli bir toplumun yeniden inşası için sorumluluk almaya,
bunun için gece gündüz çalışmaya var mısınız?
Bu düşünce ve duygularla günümüz kutlu olsun. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma
Bayramı Türkiye’miz için, Kayseri’miz için, çalışanlar için, milletimiz için,
ümmet için, insanlık için, demokrasimiz için, hak ve özgürlükler için hayırlı
olsun. Bayramımız kardeşliğe, barışa, özgürlüğe ve müreffeh yarınlara kapı
olsun, yol olsun, ışık olsun, umut olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun. Allah’a
emanet olun.
Memur-Sen üyeleri Hak-İş’in Kayseri mitingine de katılarak Hak-İş’e destek
vermiştir.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.