• BIST 9079.97
  • Altın 2324.15
  • Dolar 32.3591
  • Euro 34.9446
  • Kayseri 7 °C
  • Ankara 12 °C
  • İstanbul 13 °C

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Çağrı Germeyin

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Çağrı Germeyin
Başbakan Erdoğan'a bir çağrıda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sağduyulu, samimi, içten ve yürekten bir çağrı yapıyorum. Türkiye'yi germeyin" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini ileri sürerek, ''Sayın Başbakana bir çağrıda bulunuyorum: Türkiye'yi germeyin. Türkiye'de bir çatışma ortamı yaratmayın. Din ayrımı, mezhep ayrımı, ırk ayrımı yapmayın. Yazık, günahtır bu ülkeye'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Sincan'a bağlı Malıköy'de bulunan Anadolu Organize Sanayi Bölgesi'nde yönetici ve sanayicilerle buluştu. Kılıçdaroğlu, buluşması öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığını hatırlatarak, değerlendirmesini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini, insanların sabah gazetelerin manşetlerine bakarken ürktüklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Bir bakıyorsunuz bir gün MİT müsteşarı çağrılıyor, öbür gün bakıyorsunuz Genelkurmay Başkanı tutuklandı. Hangi ülkede, nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Komşularımıza bakıyoruz, komşularımızla gerilim. Vatandaşa bakıyoruz, vatandaşta huzur kalmadı. Dolayısıyla iyi yönetilmeyen bir Türkiye'yiz. İyi yönetilmiyoruz. Bizim insanımız bu yönetimi hak etmiyor. İnsanlarımız huzur içinde olsun diyoruz. Yargılama olacaksa huzur içinde olsun. Ama her gün bir şok yaşanıyor. Ve insanlar bu süreç içerisinde rahatsız oluyorlar. Türkiye'nin böyle bir yönetimi hak etmediğini düşünüyorum.''

Gerilimin ülkeye bir yarar getirmeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Sayın Başbakan konuşurken şöyle bir dinleyin bakalım. Sanki savaşa gidermiş gibi konuşuyor. Ülkeyi geriyor. Bu gerilim topluma bir yarar getirmiyor. Gerilimden bir sonuç çıkmaz. Gerilimden çatışma çıkar. Bir çatışma ortamına Türkiye niye sokulmak isteniyor? Suriye'ye bakın. Amerika çekildi, İngiltere çekildi, AB çekildi, biz baş başa kaldık. Sanki kavga edeceğiz. Yeni bir politika, yeni bir bakış açısıyla Türkiye'nin yönetilmesi lazım. Hem içeride hem dışarıda daha saygın, olaylara daha tepeden, daha soğukkanlı bakan bir yönetime ihtiyaç var. Bu yönetim Türkiye'yi yoruyor, insanları yoruyor. Kavga ortamına sürükleniyoruz.

Sanayici üretimini yapsın, esnafımız çalışsın, çiftçimiz çalışsın, yaratılan katma değer hakça bölüşülsün. Barış içinde yaşadığımız bir Türkiye'yi özlüyoruz biz. Öyle bir Türkiye olmalı. Elbette siyaset olacak, elbette siyasette zaman zaman çatışmalar olacak. Ama bu her sabah çatışma anlamına gelmemeli. Her gün çatışma anlamına gelmemeli. Bir şey söyleyeceğiz Meclis kürsüsünden söyleyeceğiz. O bile yasaklanıyor, Meclis kürsüsü bile yasaklanıyor. Muhalefet nerede konuşacak? Böyle bir anlayış olabilir mi? 'Efendim konuşma süreni keseceğiz'. Sanki bizim sabahtan akşama kadar Meclis'te konuşma hakkımız var da kesilecekmiş. Zaten konuşma hakkımız 20 dakika, 10 dakika bilemediniz en kısa 5 dakika. O bile kesilmek isteniyor. İnsaf denen bir şey var. Bu yönetim anlayışı Türkiye'yi karanlığa kaosa iter. Bunlar doğru değil. Bizim bu konularda bütün yurttaşlarımızı uyarmamız gerekiyor.

Anamuhalefet partisi olarak ben bu görevimi yapıyorum. Sayın Başbakana bir çağrıda bulunuyorum: Türkiye'yi germeyin. Yazık, günahtır bu ülkeye. Türkiye'de bir çatışma ortamı yaratmayın. Yazık, günahtır bu ülkeye. Din ayrımı, mezhep ayrımı, ırk ayrımı yapmayın. Yazık günahtır bu ülkeye. Biz bu ülkede barış içinde, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Çatışma ortamına eğer bir ülkenin Başbakanı eğer ülkeyi sürüklerse bunu toparlayamazsınız. Toparlamakta zorlanırsınız. Bu yanlış nereye kadar gidecek. Sağduyulu bir çağrı yapıyorum. Samimi bir çağrı, içten ve yürekten bir çağrı yapıyorum. Bölmeyin bir ülkeyi.''

''Birisinin apoletleri vardı, diğerinin apoletleri yok''

Kılıçdaroğlu, demokrasinin herkes için geçerli olması gerektiğini, demokrasinin askıya alındığı dönemlerde Türkiye'nin acı olaylar yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:

''Bakın iki, üç haftadır ısrarla söylüyorum, 'Türkiye postmodern bir diktatörlük eliyle yönetilmektedir' diye. Bakın 12 Eylül askeri rejiminde olmayan olaylarla karşılaşıyoruz. Birisinin apoletleri vardı, diğerinin apoletleri yok. Böyle bir tablo Türkiye'ye yakışmıyor. Dünyanın her tarafından artık Türkiye eleştiriliyor. Gazeteciler aydınlar, akademisyenler hapiste. Yeter artık. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Hapishaneleri toplama kampına çevirdiniz. Bunlar doğru değildir. Az önce de söyledim bırakalım bizim insanımız çalışsın, üretim yapsın, üniversiteler konuşsun, öğrenciler rahatlıkla konuşsun, eleştirsin. Yazarı, çizeri rahatlıkla yazsın. Gazeteye baskı uyguluyorsunuz, üniversiteye baskı uyguluyorsunuz. Yargıyı kontrol altına almışsınız. Nereye kadar gidecek bu. Bıkmadınız mı artık ülkeyi bu şekli ile yönetmekten?''

Gazetecilerin, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasını yeniden hatırlatmaları üzerine Kılıçdaroğlu, ''Önümüzdeki günlerde biraz daha ayrıntılı bilgiye sahip oluruz, o zaman açıklama yaparım'' dedi.

Kılıçdaroğlu, daha sonra sanayicilerle basına kapalı kahvaltılı toplantıda biraraya geldi.

AA
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2010 Kayseri News | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0352 231 31 39