• BIST 8734.15
  • Altın 2240.981
  • Dolar 32.3312
  • Euro 35.1208
  • Kayseri 6 °C
  • Ankara 5 °C
  • İstanbul 10 °C

Kurtulmuş: “AK Parti’nin ana direği Erdoğan’dır”

Kurtulmuş: “AK Parti’nin ana direği Erdoğan’dır”
Numan Kurtulmuş: 'Medya da bu tür işlerle uğraşarak...'

Kurtulmuş; “20 sene evvel ordu rahatsız diye manşet atacaklar ve siyaseti köşeye sıkıştıracaklar. O devir geride kaldı. Medya da bu tür işlerle uğraşarak Türkiye’yi yeniden eski vesayet sistemlerine döndürebileceğini zannetmesin. İşinin sahibi olan bir hükümet, seçilmiş bir hükümet vardır" dedi.

 

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Seçim Koordinasyon Merkezi tarafından "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu konferans düzenlendi. AK Parti İstanbul İl Başkanlığı binası konferans salonunda düzenlenen konferansa; Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, AK Parti İstanbul İlçe Başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.

“Kusura bakmasın medyada kendi işine baksın”

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş kürsüye çıkarak 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' konulu sunum gerçekleştirdi. Sunumunda 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne dair merak edilenleri anlatan Kurtulmuş, "Medyada yer alan, Karargah rahatsız başlığının çok çirkin bir yaklaşım olduğunu söyleyerek, atılan başlığı eleştirdi.“ 20 sene evvel ordu rahatsız diye manşet atacaklar ve siyaseti köşeye sıkıştıracaklar. O devir geride kaldı.

 

 

Allah’ın izniyle Türkiye’de sivil siyaset vardır ve AK Parti milletin vermiş olduğu yetkinin farkındadır. Türk Silahlı Kuvvetleri de kimsenin kendilerini siyasete çekemeyeceği kadar meselenin farkındadır. Türk Silahlı Kuvvetleri kendi işini yapacak, hükümet kendi işini yapacak ve kusura bakmasın medyada kendi işine baksın. Medya da bu tür işlerle uğraşarak Türkiye’yi yeniden eski vesayet sistemlerine döndürebileceğini zannetmesin. işinin sahibi olan bir hükümet, seçilmiş bir hükümet vardır. Ve, asla bunu birileri istiyor diye yeniden eski vesayet düzenine döndürecek değiliz” dedi.

“Vesayetçi çevrelerin yönetimin önüne geçmesine asla müsaade etmeyeceğiz”

Türkiye bu vesayat sistemini ortadan kaldırmak mecburiyetindedir diyerek konuşmasına devam eden Kurtulmuş, “ Bu kadar çok demokrasinin ilerlediği, sivil iradenin bu kadar güçlendiği ve Türkiye’nin bu kadar çok çözülmesi gereken sorunlarla karşı karşıya durduğu bir dönemde bir de işin hiçbir şekilde muhattabı olmayan bir birtakım vesayetçi çevrelerin yönetimin önüne geçmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun için bu anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Vesayetçi bütün odakların anayasanın içerisinden de çıkarılmasına ihtiyaç var. Türkiye’de sadece sivil iktidarın, seçilmiş hükümetin yönettiği bir Türkiye’yi kurmaya ihtiyaç var. Birinci gerekçemiz budur. İkinci gerekçemiz; niye anayasa değişikliğini getiriyorsunuz, sırasımı şimdi? Evet tam da şimdi sırası” şeklinde konuştu.

“Yönetimde çift başlılığın önlenmesi için bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duyuyoruz”

Türkiye geçmiş dönemde vesayetten ve çekişmeden çektiği kadar yönetimdeki çift başlılıktan da çekmiştir diyerek konuşmasını sürdüren Kurtulmuş, “ 1975 Fahri Korutürk cumhurbaşkanı. Süleyman Demirel başbakan. Birisi diyor ki şu genel kurmay başkanı olsun, öteki diyor ki bu genel kurmay başkanı olsun. Anlaşamıyorlar. Sonunda kimi genel kurmay başkanı yapıyorlar, Kenen Evren Paşa’yı. Kenan Evren Paşa’yı genel kurmay başkanı yapıyorlar da, o da 1980 darbesinin yolunun taşlarını döşemeye başlıyor. Eğer o zaman cumhurbaşkanıyla başbakan arasında bu ikilik olmasaydı, yani yönetimde tek başlılık olsaydı başka birisi genel kurmay başkanı olacak ve kendisini seçen iradeyle uyumlu çalışacak, Türkiye belki 12 Eylül’e gelmemiş olacaktı. Türkiye cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasındaki güç mücadeleleri nedeniyle çok vakit kaybetti. Çok enerji kaybetti. Yıllarını kaybetti. Dolayısıyla ikinci olarak biz yönetimde çift başlılığın önlenmesi için bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duyuyoruz. Allah’ın izniyle de 16 Nisan’da milletimiz ‘Evet’ diyerek bu değişikliğin önünü açacak” dedi.

“Ortalama 17 ayda bir değişen hükümetlerle neyi yapabilirsiniz”

3’üncü olarak siyasi istikrarsızlıkların önlenmesi için de böyle bir sisteme ihtiyaç olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “ Şuanda biz cumhuriyetin 94’üncü yılındayız. 65’inci hükümetiz. Aşağı yukları 17 ayda bir hükümet düşüyor. Bunun içerisinde Halk Partisisi’nin tek parti dönemi, Mendere’in 10 yılı, Özal’ın yaklaşık 10 yılı ve AK Parti’nin de 15 yılı var. Bunlarıda çıkartır bölerseniz heralde 10 aydan az bir süreye tekabül ediyor. Böyle bir istikrar olur mu. Böyle bir siyaset olabilir mi. Ortalama 17 ayda bir değişen hükümetlerle neyi yapabilirsiniz. Hangi kararı alır hangi sonucu elde edersiniz. Hangi uygulamayı takip edebilirsiniz. Dahasını söyleyeyim hangi bürokratı çalıştırabilirsiniz” dedi.

“25 milyondolar almak için IMF’nin önünde düğme ilikliyorsunuz”

4’üncü gerekçenin ise ekonomik kırizin önlenmesi olduğunu söyleyerek konuşmasını sürdüren Kurtulmuş, “25 milyondolar almak için IMF’nin önünde düğme ilikliyorsunuz. Maliye bakanları düğme ilikliyor, başbakan düğme ilikliyor ve maalesef bu müfettişler de Türkiye’yi yönetenlere emir ve talimat veriyor. Sadece şu üç rakamı mutlaka aklımızda tutalım. Türkiye’de 1950 yılından bu yana tek partiniin hükümette olduğu dönemlerde ortalama büyüme hızımız yüzde 5.6. koalisyon hükmetlerinin olduğu dönemlerde ortalama yüzde 4. Darbelerde ya da darbe teşebbüslerinin olduğu dönemlerde yüzde 3.4’e düşüyor. Halep oradaysa arşın burada. Siyasi istikrarsızlıkların, darbelerin Türkiye’deki yönetimdeki çift başlılıkların siyasi istikrarsızlık doğurduğu ve onun da Türkiye’de ekonomik istikrarsızlık doğurduğu açıktır” diye konuştu.

“Allahın izniyele 20 binler, 25 bin dolarlar seviyesine çıkacağız”

Anayasa değişikliğini 4 temel ana nedene bağlayan Kurtulmuş, “ Bir, vesayetçi, çatışmacı sistemi ortadan kaldırmak için, iki, yönetimde çift başlılığı ortadan kaldırmak için. Üç, siyasi istikrarsızlığı önlemek için, dört, ekonomik istikrarsızlığı önlemek için. Tam da şimdi ihtiyacımız var. Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. Tam da şimdi ihtiyacımız var, 5 bin dolarlardan 10 bin dolarlara çıkmışız. Tam böyle eşikteyiz. Bir basamak daha atladığımızda üst kata çıkacağız. Allahın izniyele 20 binler, 25 bin dolarlar seviyesine çıkacağız. Bunun için, daha etkin bir yönetimin kurulması için, eski sistemin bu arızalarının giderilmesi, eski sistemin anayasadan kaynaklanan, yönetim biçiminden kaynaklanan bu zorlukların ortadan kaldırılması lazım” dedi.

“Yeni anayasayla yönetimdeki çift başlılık ortadan kalkacak”

Yeni anayasanın yönetimde çift başlılığı ortadan kaldırdığını belirten Kurtulmuş, “ Yürütme yetkisi tamamiyle cumhurbaşkanının elinde. Cumhurbaşkanının yetkileri var, başbakanın ve hükümetin yetkileri var, ama başbakanın ve hükümetin çok daha sorumlulukları var. Şimdi bunları tek bir el de topluyoruz. Yürütme yetkisi tamamen cumhurbaşkanında. Kim veriyor bu yetkiyi. Halk doğrudan doğruya veriyor” dedi.

“AK Parti’nin ana direği Recep Tayyip Erdoğan’dır”

Cumhurbaşkanının neden partisiyle ilişkisi var eleştirilerine de cevap veren Kurtulmuş, “şimdi bu Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar, görmemiş, duymamış, bilmemiş gibi yapmakta mahirdirler. Sanki bu memlekette ilk defa cumhurbaşkanı partili olacak. İsmet İnönü partili değil miydi, Celal Bayar partili değil miydi, Süleyman Demirel Partili değil miydi, Turgut Özal partili değil miydi ? bütün bunların hepsi partiliydi. Kaldı ki bir insanın partiyla bağını attığı bir imza belirlemediği gibi partiyle bağını da geri aldığı bir imza belirlemez. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Partiyle arasındaki ilişki sadece bir parti üyeliği midir. AK Parti’nin ana direği Recep Tayyip Erdoğan’dır ve parti ile cumhurbaşkanımız arasında gönül bağı vardır” diye konuştu.

“CHP, önce hanımefendinin ettiği telefonların faturasının hesabını versiler”

Milletvekili sayısının yükseltilmesine yönelik eleştirilere de yanı veren Kutulmuş, “ Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkacak. ‘Şimdi Cumhuriyet Halk Parti’si 550’den 600’e çıkıyor bu kadar israfa ne gerek var’ diyor. Önce hanımefendinin ettiği telefonların faturasının hesabını versiler. Ondan sonra böyle bir soruyu hakederler” dedi.

“Darbesavar bir madde”

Hem cumhurbaşkanı hem Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerin yenilenmesine karar verebilir maddesini darbesavar bir madde olarak niteleyen Kurtulmuş, “ Fesih diye bir kelime bu 18 maddenin içerisinde yoktur. Türkiye’de sistem kitlenir mi, kitlenir. Çok kitlendi. Ben size anlatsam sabaha kadar anlatırım. Karar alınamadığı dönemler oldu. 124 kere tur atıldı, cumhurbaşkanı seçilemedi. 12 Eylül öncesinde. Peki sistem kitlenip kör düğüm olursa bu sistemi kim çözsün.

Tabi ki biz halk çözsün diyoruz ama bazıları eski vesayet sistemini alışkanlık haline getirenler bunu diyorlar başkaları çözsün. Kim çözsün, siztem kitlendiğinde 12 Eylül olsun. Sistem kitlendiğinde 12 Mart olsun. Sistem kitlendiğinde birileri 27 Nisan’a tevessül etsin. Sivil sistem kitlendiğinde asker topunu, tüfeğini, tankını çıkarsın sisteme müdahale etsin. Artık bu maddeyle bunu önlüyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin aynı gün 5 yılda bir olacağını söyleyerek sözlerini sürdüren Kurtulmuş, “Herkez bilecek, ne zaman cumhurbaşkanlığı seçiminin ve genel seçimlerin yapılacağını. Bu da darbesavar ikinci maddemizdir” “dedi.

“Sıkı yönetim ve askeri mahkemeler kalkacak”

Sıkı yönetim kalkacak ve askeri mahkemelerin kalkacağını belirten Kurtulmuş, “ Artık Türk hukuk sisteminin içerisinde sıkı yönetim diye bir şey olmayacak. Askeri mahkemeler de sadece askeri disiplin suçlarına bakabilecek hale dönüştürülecek” diye konuştu.

“15 Mart’ta AK Parti olarak seçim startını verdik”

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un konuşmasından Sonra kürsüye çıkarak konuşma yapan AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci, “Ülkemiz için, partimiz için ve geleceğimiz için hayati süreçler yaşıyoruz. İstanbul teşkilatları olarak, özellikle İstanbul İl Başkanlığı’nda yapmış olduğumuz programlarda, 15 Temmuz’u ve sonrası yaşananları asla unutmamız gerektiğini görüyoruz. 15 Mart’ta Ak Parti olarak seçim startını verdik. 15 Mart’ta 3 kademe mahalle başkanları ile uzun sayılabilecek saatlerde ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni’ hasbihal ettik ve eğitim programlarımızı yaptık. İstanbul’da Sandık Yönetim Kurulları 961 mahallede ve 39 ilçemizde bu çalışmayı yapma gayreti içinde oldu. Biz, önümüzdeki süreçte sandık sandık hedefleri olan ve sandık sandık ne oy alacağını bilen bir teşkilat haline gelme mücadelemizi sürdüreceğiz. Özel bir zaman dilimindeyiz. Geçtiğimiz hafta 2. ve 3. bölgede il ve ilçe hatiplerimizle beraberdik. Bir önceki hafta da 1. bölgede bu çalışmaları yaptık” diye konuştu. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2010 Kayseri News | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0352 231 31 39