CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin, 'Terörsüz Türkiye' hedefimize engelleri aşarak, ön yargıları kırarak, fitne ve nifak tuzaklarını bozarak emin adımlarla yürüyoruz. Cumhur İttifakı olarak 'iç cephemizi' tahkim etme amacıyla, büyük bir samimiyetle hayata geçirdiğimiz 'Terörsüz Türkiye' sürecinde bugün kritik bir eşiği daha aştık" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Dün kutlanan Anneler Günü’nü bir kez daha tebrik ederek sözlerine başlayan Erdoğan, "Gerek millet gerekse fert olarak, annelerimize ne kadar sahip çıkarsak, o kadar huzura ve felaha ereceğimizin bilinciyle çalışıyoruz. 81 vilayetimizin tamamında, 783 bin kilometrekarenin her karışında güvenliğin, adaletin, özgürlüklerin ve kalkınmanın egemen olduğu bir Türkiye'yi inşa etmek için gece gündüz demeden koşturuyoruz. Biz, yolumuzu kesecekler, ayağımıza çelme takacaklar, hedeflerimizle aramıza girecekler diye yola çıkmaktan çekinen bir hükümet değiliz. Tam aksine 23 yıldır hayalleri hedeflere, hedefleri de teker teker gerçeğe dönüştüren, vizyon ve irade sahibi bir kadroyuz, böyle bir iktidarız. Milletimize söz verip de ulaştığımız tüm hedefler gibi 'Türkiye Yüzyılı' vizyonumuzu kuvveden fiile mutlaka çıkaracağız. Yaşanan onca acının ve sıkıntının ardından daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğin milletimizi beklediğine tüm kalbimize inanıyoruz" dedi.
Kabine Toplantısı’nda güvenlikten dış politikaya, turizmden ekonomiye, bölgedeki krizlerin Türkiye'nin ekonomisine, ticaretine, savunmasına ve güvenliğine olan etkilerini ele aldıklarını belirten Erdoğan, "İnsanlık bir bilinmezlik girdabına doğru hızla sürükleniyor. Türkiye, büyük-küçük demeden herkesi etkileyen bu 'kaotik iklimi' en iyi yöneten ülkelerden biridir. Salgınla mücadelede ülkemize büyük avantaj sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, belirsizlikler çağında da Türkiye'ye asimetrik imkanlar kazandırmaktadır. Yönetimde istikrarın, idarede koordinasyonun, bürokraside etkin karar almanın, siyasette güvenin, hizmette başarının simgesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, her olağanüstü gelişmede rüştünü tekrar tekrar ispat etmektedir. Milletimizin takdir ve teveccühüyle hayata geçirilen yönetim değişikliğinin isabeti, günden güne daha iyi anlaşılmaktadır" ifadelerini kullandı.
'GEMİYİ GÜVENLİ LİMANLARA MUTLAKA ULAŞTIRACAĞIZ'
Türkiye'de 86 milyonun istikbalinin güven ve emin ellerde olduğunu kaydeden Erdoğan, "Küresel siyaset ve ekonominin bu fırtınalı döneminde, Türkiye'nin kaptan köşkü, Allah'a binlerce kez hamdolsun ki; liyakatli, tecrübeli ve dirayetli kadrolara emanettir. 86 milyonun istikbali güvendedir, emin ve ehil ellerdedir. Şu an bizleri takip eden tüm vatandaşlarımın şunu bilmesini istiyorum; Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği sancılı süreç sizleri, asla tedirgin etmesin, asla endişelendirmesin. Bilhassa iş çevrelerimiz, yatırımcılarımız kesinlikle kaygıya kapılmasın. Türkiye'nin pusulası sadece aydınlık ve müreffeh ufukları gösteriyor. Küresel atmosfer ne kadar kaotik olursa olsun, Allah’ın yardımıyla, gemiyi güvenli limanlara mutlaka ulaştıracağız. Nasıl '2008 krizi ülkemizi teğet geçecek' dedik ve haklı çıktıysak, nasıl kumpastan teröre ve darbe girişimine pek çok musibetin üstesinden geldiysek, nasıl salgını tüm dünyanın gıpta ettiği bir başarıyla yönettiysek, nasıl ülkemizi, bölgemizdeki savaş ve çatışmalardan uzakta tuttuysak, nasıl milletimizin çıkarlarına zarar gelmesine izin vermediysek, bu muhataralı süreçten de hükümet olarak yine alnımızın akıyla, hatta daha da güçlenerek çıkmayı başaracağız" dedi.
'TANSİYONUN DÜŞÜRÜLMESİ İÇİN YOĞUN ÇABA HARCADIK'
Erdoğan, Türkiye'nin kriz çözme kapasitesinin giderek daha fazla kabul gördüğünü belirterek, "Öncelikle Pakistan ile Hindistan arasında patlak veren gerilimin ateşkesle neticelenmesinden duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Gerek Cammu-Keşmir'deki menfur terör eyleminde, gerekse Pakistan'a yönelik füze saldırılarında çok net bir tutum sergiledik. Kardeş Pakistan halkına desteğimizi açıkça beyan ederken, çok tehlikeli boyutlara tırmanan tansiyonun düşürülmesi için de yoğun çaba harcadık. Pakistan Başbakanı, kardeşim Şahbaz Şerif ile yaptığımız telefon görüşmesi oldukça önemliydi. Pakistanlı kardeşlerimizi sabırlı, sağduyulu ve itidalli tutumları dolayısıyla bir kez daha tebrik ediyorum. Bundan sonraki aşamada da provokasyonlara gelinmemesi konusundaki dostane uyarımızı burada tekrarlıyorum. Ateşkesle sağlanan sükunet ortamının, başta su meselesi olmak üzere, diğer tüm sorunların da çözümünü kolaylaştırmasını diliyorum. Türkiye olarak, inşallah bundan sonra da iyi ve kötü günlerinde kardeş Pakistan halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. Bizim bu tarz krizlerde duruşumuz bellidir: Biz, daima barışın, istikrarın, diplomasinin ve diyaloğun tarafındayız. Uluslararası ilişkilerde, kazancını başkasının kaybında ve mahvında gören anlayışı reddediyoruz. Az veya çok tüm tarafların bedel ödeyeceği sıcak çatışma yerine herkesin kazançlı çıkacağı bir rekabetin, en doğru yol olduğu inancındayız. Dış politikada, kimseyi ayırmadan barışçı, uzlaşmacı, iş birliğine dayalı pozitif bir gündem oluşturma gayretlerimiz sürüyor" diye konuştu.
Türkiye- İtalya 4’üncü Hükümetlerarası Zirve Toplantısı kapsamında, 29 Nisan'da Roma'ya gerçekleştirdikleri ziyaretin verimli geçtiğini ifade eden Erdoğan, ikili iş birliğini güçlendirecek 10 belgenin imzalandığını anımsattı. Erdoğan, Başbakan Meloni ile görüşmelerinde ise ikili ticaretin 40 milyar dolara yükseltme hedefini belirlediklerini söyledi. Erdoğan, 2 Mayıs tarihinde düzenlenen İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi ile Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu'nda dünyanın 60'ı aşkın ülkesinden İstanbul’a gelen misafirlerle bir araya geldiklerini hatırlattı.
'SARSILMAZ DESTEĞİMİZİ TEYİT ETTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Mayıs'ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde inşaatı 3 yıl içinde tamamlanan 'Cumhuriyet Yerleşkesi'nin açılışını büyük bir gururla yaptıklarını ifade ederek, bu sene, ilk kez Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde düzenlenen TEKNOFEST 2025'e de katıldıklarını anımsatarak, "Anavatan ve garantör olarak Kıbrıs Türk halkına ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne olan sarsılmaz desteğimizi tekrar teyit ettik. Cumhuriyet Yerleşkemizin iki sembol eseri olan Cumhurbaşkanlığı binası ile Cumhuriyet Meclisi’mizin hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
'ARABULUCUĞU ARANAN BİR ÜLKE KONUMUNA GELDİK'
Gerçekleştirdiği yoğun telefon diplomasisine değinen Erdoğan, "Önce Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron'la görüştük. Ardından da Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'le kapsamlı bir telefon görüşmesi yaptık. Sayın Putin’le, Rusya-Ukrayna arasında 3,5 yıldır devam eden ihtilafa son verilmesi de dahil birçok önemli konuyu değerlendirdik. Geçtiğimiz hafta Amerikan Başkanı Sayın Trump'la da bu meseleyi ele almış, akan kanı durdurmak için atabileceğimiz adımları konuşmuştuk. Başkan Trump’ın sıcak çatışmaları diyalog ve diplomasi yoluyla çözme iradesini biz de destekliyoruz. Tarafı olduğumuz ihtilafların çözümünde nasıl aktif bir barış diplomasisi yürütüyorsak, yakın çevremizdekiler başta olmak üzere dünyadaki krizlere ve çatışmalara çözüm arama çabalarına da aktif katkı sunuyoruz. Hamdolsun, bu konuda da küresel ölçekte yardımı, desteği, arabuluculuğu aranan bir ülke konumuna geldik. Rusya-Ukrayna krizine çözüm bulmaya, Mart 2022’de çok yaklaşmıştık. Fakat savaş baronlarının müdahaleleri sebebiyle çabalarımız akim kaldı. Bunun bedelini ise maalesef en çok siviller, çocuklar ve kadınlar ödedi. Gelinen aşamada Rusya, Ukrayna, Amerika ve Avrupa görüşmelerin yapılmasında mutabık. Tüm tarafların itimadını kazanmış yegane ülke olarak, bu görüşmelere katkı vermeye hazır olduğumuzu ve ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağımızı tekrar dile getirdik. Son temaslarla birlikte yeni bir fırsat penceresinin açıldığın görüyoruz. İnşallah bu sefer yakalanan fırsatın heba edilmeyeceğine inanıyoruz" diye konuştu.
'FIRSATÇILIKLA MÜCADELEDE EN KÜÇÜK BİR TAVİZ VERMİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonda düşüşün devam ettiğini kaydederek, "Nisan'da son 40 ayın en düşük seviyesine ulaştık. Dış dengede de tablo gayet olumlu. Petrol fiyatlarındaki düşüş, enflasyon ve cari açıkla mücadelemize destek oluyor. İstihdam cephesinde de hamdolsun iyi gidiyoruz. Mart ayında işsizlik oranı yüzde 7,9'a geriledi. Yani, 2005'ten bu yana en düşük seviyeyi gördü. Erkeklerde bu oran yüzde 6,5 ile rekor düzeye indi. İhracat tarafında da iyi bir ivme yakaladık; orası da hedeflerimizle uyumlu gidiyor. Hayat pahalılığı ve fırsatçılıkla mücadelede en küçük bir taviz vermiyoruz" dedi.
'TÜRKİYE'Yİ TARİHİ BAŞARILARLA TANIŞTIRACAĞIZ'
Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Türkiye'nin, 2024 yılında en fazla turist ağırlayan ilk 4 ülke arasına girdiğini söyleyen Erdoğan, "Geçen yıl ki ivmenin ilk çeyrekte de devam ettiğini görüyoruz. 2025'in ilk çeyreğinde 8 milyon 844 bin ziyaretçiyi ağırladık. Gelir olarak ise toplam 9,5 milyar dolara ulaştık. 2025 yılı ilk 3 ayı, tüm zamanların ilk çeyrek rekorunu kırdığımız bir dönem oldu. Ortalama kalış 11 gün olurken, 2025 yılı ilk 3 ayında gecelik harcama tüm ziyaretçiler için 99 dolara çıktı. Yabancı turist gecelik gelir ise yaklaşık yüzde 10 artışla, 106 dolardan 116 dolara yükseldi. 2025 yıl sonu hedefimizi 65 milyon ziyaretçi, 64 milyar dolar turizm geliri olarak zaten ilan etmiştik. Yılın geri kalanında da inşallah hedeflerimizin üzerinde bir performans sergileyerek, 2025 yılını turizmde rekorlar kırarak tamamlayacağız. Ancak görüyoruz ki, birileri bundan rahatsız oluyor. Mensubu oldukları milletin sıkıntı çekmesinden siyasi çıkar elde etme peşinde koşan muhterisleri, hırslarıyla baş başa bırakıyoruz. Türkiye’nin reklamını yapmak yerine uzatılan her mikrofona kendi ülkesini kötüleyenlere cevabımızı işte bu başarılarla, işte bu rekorlarla veriyoruz. Birileri istedikleri kadar kendi ülkelerini yabancılara şikayet edebilir, birileri istedikleri kadar rüzgar yapabilir ancak kayadan koparabilecekleri sadece toz olacaktır. Biz, doğru bildiğimiz yerde sapasağlam duruyoruz ve duracağız. Hep birlikte Türkiye'yi şahlandıracak, ülkemize yeni rekorlar yaşatacak, Türkiye'yi tarihi başarılarla tanıştıracağız" ifadelerini kullandı.
'KAZANAN MİLLETİMİZ VE MEMLEKETİMİZ OLACAK'
Terörsüz Türkiye sürecinde kritik bir eşiğin daha aşıldığını söyleyen Erdoğan, "‘Terörsüz Türkiye' hedefimize engelleri aşarak, ön yargıları kırarak, fitne ve nifak tuzaklarını bozarak emin adımlarla yürüyoruz. Cumhur İttifakı olarak 'iç cephemizi' tahkim etme amacıyla, büyük bir samimiyetle hayata geçirdiğimiz 'Terörsüz Türkiye' sürecinde bugün kritik bir eşiği daha aştık. Terör örgütü, kendini feshetme ve silahları teslim kararı aldığını açıkladı. Alınan kararı, ülkemizin güvenliğinin, bölgemizin huzurunun, milletimizin ebedi kardeşliğinin perçinlenmesi adına önemli buluyoruz. Bu açıklamayı, Kuzey Irak'la birlikte, Suriye ve Avrupa başta olmak üzere, örgütün tüm uzantılarını da kapsayan bir karar olarak değerlendiriyoruz. Terörün ve şiddetin tamamen devreden çıkmasıyla birlikte, başta siyasetin demokratik kapasitesinin güçlendirilmesi olmak üzere, her alanda yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Emperyalistlerin asırlık planları ölümcül bir darbe alacak, kardeşliğimize saplanan kanlı hançer, inşallah ebediyen sökülüp atılacaktır. Kandan ve gözyaşından beslenenler kaybederken, kazanan milletimiz ve memleketimiz olacak, hatta bölgemizdeki tüm kardeşlerimiz olacaktır. Biz, buna tüm kalbimizle inanıyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, İstihbarat Teşkilatı ve diğer birimlerin, herhangi bir yol kazasının yaşanmaması ve verilen sözlerin tutulması için bundan sonraki süreci de çok büyük bir hassasiyetle takip edeceğini dile getirerek, "Biz de devlet aklı ve ciddiyetiyle gereken takibi anbean yapacağız. Daha kapsamlı açıklamaları gerek şahsen, gerekse yetkili arkadaşlarımız vasıtasıyla önümüzdeki günlerde kamuoyumuzla paylaşacağız. Şunu tekrar vurgulamak isterim: Kökenlerimiz, kültürlerimiz, inançlarımız farklı olsa da, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşlarıyız. Hep beraber Türkiye'yiz. Ve biz birlikte güçlüyüz. Bu duygudaşlığı, kaderdaşlığı ve kardeşlik şuurunu yücelttiğimiz takdirde, Allah'ın yardımıyla, Türkiye'nin bileğini hiçbir güç bükemez. Burada bir zafiyet yaşanırsa, o zaman da bize kimse yardım edemez. Bu hakikati hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. İktidar ve Cumhur İttifakı olarak, Türkiye'yi, 40 yıldır kanayan bu yarasından kurtarma noktasındaki kararlılığımızı tekrar vurguluyorum" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkürlerini ileten Erdoğan, şehitlere rahmet, gazilere ise şükranlarını ileterek, "Sınırlarımız içinde ve ötesinde fedakârca görev yapan tüm güvenlik kuvvetlerimizin, Rabbim ayaklarına taş değdirmesin, diyorum" ifadelerini kullandı.
'HEP BİRLİKTE, AYNI ORTAK DEĞERLERE SAHİP BİR ŞEKİLDE GELECEĞE YÜRÜYECEĞİZ'
Erdoğan, örgütün kendini feshi ve silah bırakmasıyla, yıllar boyunca neredeyse her gün ocaklara ateşlerin düştüğü günlerin geride kaldığını belirterek, "İnşallah, terör yüzünden anne, eş, evlat yüreklerinin cayır cayır yandığı haberleriyle bir daha karşılaşmayacağız. Dolayısıyla bugün açıklanan kararın en büyük kazananlarından biri şehit yakınlarımız, gazilerimiz, güvenlik güçlerimizdir. Tek başına bu hakikat bile, verilen mücadelenin ve gelinen aşamanın hem insani hem tarihi önemini göstermeye yeterlidir. Aynı şekilde sürecin bir diğer önemli kazananı, yıllarca terör sebebiyle evlatlarını kaybeden, maddi-manevi nice sıkıntılara maruz kalan, evinden-yurdundan olan Kürt kardeşlerimizdir. Fiilen biten terörün kalan gölgesinin de bu şekilde üzerimizden kalkmasıyla, 86 milyon hep birlikte aynı ortak hayallere, aynı ortak hedeflere, aynı ortak değerlere sahip bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz" dedi.