Ermenistan’ı yenemedik. Ne olacak şimdi?

Ermenistan’ın nüfusu yaklaşık 3 milyon. Yüzölçümü 29.500 km kare. Yani Türkiye’nin ortalama büyüklükteki bir iline denk. Daha iyi anlaşılsın diye yazalım; Kayseri Büyüklüğünde bir ülke. Kişi başına düşen milli geliri de 4 bin dolar civarında. Ülkemizde kişi başına düşen milli gelir neredeyse 10 bin dolar civarında. Bizim ülkemizin nüfusu 85 milyon. Yani ne coğrafi bakımdan ne nüfus bakımından ne de ekonomik bakımdan Türkiye ile kıyas edilemez.  

Önceki akşam Türkiye Ermenistan maçı vardı. Türk halkı bu maça özel bir önem verdi. Azerbaycan için çıkıp oynayacak ve Ermeni futbolcuları madara edecektik! Beklenti öyleydi. Sen misin ikide bir soykırım yalanını gündeme taşıyan. Diplomatlarımızı öldüren Ermenistan’a bir ders vermek istiyorduk. Milli gururumuzu okşanması için harika bir fırsattı. Ama olmadı. 

UEFA 2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri D Grubu beşinci mücadelesinde Stefan Kuntz yönetimindeki A Milli Takımımız ile Oleksandr Petrakov’un ekibi Ermenistan, İtalyan hakem Daniel Orsato’nun düdük çaldığı maçta Yeni Eskişehir Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Mücadele 1-1’lik eşitlikle sona erdi. 

Canımız fena halde sıkkın. Ermenistan’ı evire çevire yenmeliydik. Üstelik Azerbaycanlı Türk kardeşlerimize de mahcup olduk. Biz duygusal bir milletiz. Hamaseti seviyoruz. Kahramanlık destanı yazmak bizim genlerimizde var. Ne yani bir avuç Ermeni bizi Eskişehir’de madara mı etmeliydi. Ne oldu da ülke bile sayılmayan Ermenistan’ı yenemedik. Bir yerlerde yanlışlık olmasın. Akıl, bilim, çalışmak yerine kuru popülizmle bir yere varılamayacağını görmeliyiz. 

Fenerbahçe Basketbolda Avrupa Şampiyonu olmuştu. Baktım ilk beşte oynayan hiç Türk oyuncu yok. Hocası Sırp oyuncular Frenk. Takımda bir tek Türk oynamaz mı? Elbette yedeklerde Türk vardı. Ama final maçında bir tek Türk oynamadı. Türkiye Basket Federasyonu acaba bu konuda nasıl bir adım atmayı planlıyor. Yüzde yüz Türklerden oluşan bir takım ne zaman Avrupa şampiyonu olacak. Yoksa olamaz mı? 

Öte yandan; Türkiye Futbol Federasyonu radikal kararlar almalı. Neredeyse Süper Ligde kulüplerde oynayan oyuncuların tamamı yabancı. Türk oyuncular kadroda yer bulamıyor. Nasıl gelişecek Türk Futbolu? Alt yapı olmadan, amatör futbola yatırım yapmadan. Spor liseleri kurmadan nasıl olacak bu iş? Kuru  kuruya popülizm ile bu işler olmuyor. Türkiye’nin sermaye birikimi de yurt dışına transfer oluyor. Yabancı topçular aldıkları paralarla ülkemizde yatırım yapmıyorlar. Üstelik yabancı oyunculara Türk futbolculardan yerine göre 10 kat fazla ödeme yapılıyor. Halbuki takımlarda oynayan Türk futbolcu sayısı artsa sermaye ülkemizde kalır. 

Futbol kulüpleri borç bataklığı içerisinde. Yöneticiler akıl almaz paralarla oyuncu alıyorlar. Bazı teknik direktörler ve menajerler yolsuzluk içinde boğuluyorlar. Bire alacakları oyuncuyu beşe alıyorlar. Futbolda derin bir yolsuzluk ekonomisi var. Kulüp yöneticileri kendi dönemlerinde aldıkları oyuncuların maliyetine ortak olmalıdır. Ben oyuncuyu alırım kaça olursa olsun diyemezler. Onlar da mali yükümlülük altına girmelidir.  

Yıllardır MHK yani Merkez Hakem Kurulunu düzenli yönetemiyoruz. Bir yılda 2-3 kez MHK değişir mi? Tam bir kaos var. 

Çok ciddi yapısal reformlar gelmelidir. Eğer kurumlar ve kurallar oturmazsa, futbolda milli ve yerli oyunculara ağırlık verilmezse, sonuç hüsran olur. Bir avuç Ermenistan gelir bizi böyle madara eder.