Gesiad Başkanı Kınaş:Dershanelerin Kapatılmamasını İstiyor

GESİAD Yönetim Kurulu ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Kınaş, "Anayasal hak olan teşebbüs hürriyeti engellenmektedir. Teşebbüs hürriyeti anayasamızın 48. maddesiyle teminat altına alınmıştır. Eğer bu tasarı onaylanırsa hukuk devleti ilkesi ağır yara alacaktır. Özel teşebbüsün kapatılması ancak demokratik olmayan ülkelerde görülmektedir" dedi.

Kınaş, "4 bin civarındaki dershane yatırımcısının yatırımlarının atıl kalması ile ortaya çıkan zararı kim karşılayacak? 500 bine yakın öğretmen atama beklerken bunun yanına işsiz kalacak 100 bin öğretmen ve personelin eklenmesi nasıl izah edilebilir? Tasarıdaki 'Dershaneler özel okula dönüştürülecek' ifadesini yine MEB'in yaptığı araştırmadaki dershanelerin sadece yüzde 10'u özel okula uygundur sonucu ile yalanlanmaktadır.

Dershaneler kapatılmamalı. Dershanelerin kapanması için ortam hazırlanmalı" diye konuştu.

Kınaş konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Hükümetin eğitimde tedbir alması ve reform yapması gerekmektedir. Dershanelerin kendiliğinden kapanması için ortam hazırlanmalıdır.

Dershaneler kapatılınca devlet okulunda okuyan, özel okula gidemeyen çocuklar eğitim takviyelerini nereden alacaklar?

İmkanı olup da özel ders alanlarla, maddi durumu yetersiz olanların arasındaki fırsat eşitliği bozulmuş olacaktır.

Liselerde 100 öğrenciden 45'i sigara, 32'si alkol, 9'u uyuşturucu kullanıyor. Çocukların kötü alışkanlıklar edinmesi dershanelerin kapatılmasıyla ortadan kalkacak mıdır? MEB'in yapması gereken, eğitim reformu yaparak dershanelere olan ihtiyacın ortadan kalkmasını sağlamaktır.

Eğitimde istikrar yok. Siyasi istikrar oluştu, ekonomide istikrar var ama eğitimde istikrar yok. 11 yılda 5 bakan değiştirilerek eğitim sistemi yaz-boz tahtası haline çevrildi.

Eğitim sisteminin verimli ve düzenli olması için konunun aktörleriyle istişare edilmesi gerekir. 74 milyonu ilgilendiren bir mesele birkaç kişinin inisiyatifine bırakılmamalı.

PKK'nın bu eğitim yuvalarına saldırması bu kurumların vatan ve millet için ne kadar önemli bir hizmet yaptıklarının göstergesi değil midir?

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da faaliyet gösteren okuma salonları ve etüt merkezleri, gençlerin dağa çıkmasına engel olduğunun bilinmesine rağmen neden kapatılıyor?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki bu eğitim yuvaları kapatılarak PKK'nın amacına yardımcı olup ekmeğine yağ sürmüş olmuyor muyuz?

İş adamlarının desteği ile ücretsiz eğitim veren okuma salonları ve etüt merkezleri, devlete hiç yük olmadan faydalı hizmetler yapmasına rağmen neden kapatılıyorlar?

Ülkemizin geleceği düşünülmesi gerekirken, başkalarının geleceği ve başka şeyler mi düşünülüyor?"