Yeni Akit Köşe Yazısı
Sinan Burhan
14 Mayıs seçimleri öncesinde bazı siyasi mühendislik hesapları yapıldı. Bu hesapların tamamı AK Partiyi parçalamak ve Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak üzerineydi. Erdoğan gitsin lobisinin amacı buydu. Bu proje okyanus ötesinde hazırlandı. Nitekim ABD Başkanı Biden, dostlarımızla birlikte Erdoğan’ı göndereceğiz açıklaması yaptı.
Ve gerçekten siyasete müdahil oldular. Öyle ki birbirleriyle uzaktan ve yakından alakası olmayan siyasi partileri bir araya getirdiler. Meral Akşener masadan kalktı. Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanamayız gelin başka bir aday gösterilim dedi. Bize aday dayatıyorlar dedi. Masadan kalktı ancak 3 gün sonra tekrar masaya dönmek zorunda kaldı. Meral Akşener’i bu masaya oturtan irade kimdir? Öte yandan, PKK ve HDP’yi Kemal Kılıçdaroğlu etrafında kenetleyen iradenin adı nedir? Milliyetçi bir parti ile HDP’yi aynı masada oturtmak ancak küresel bir irade ve baskıyla olur.
Yine Deva Partisi Başkanı Ali Babacan kendi logomuzla seçimlere gireceğiz dedi. Ne oldu da bir hafta geçmeden ortak liste ile seçimlere girildi?
Tüm bu tabloya bakılınca bir senaryo işledi. Ancak bu senaryonun AK Partiye dönük yüzünü kimse yazmadı. Onu da biz yazalım. Şimdi bazıları diyor ki; Kemal Kılıçdaroğlu nasıl oldu da 40 civarında milletvekilini SP, Gelecek, Deva ve DP’ye verdi. Hesap şuydu. Bu partiler aşağı yukarı 10-15 milletvekiline sahipler. Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan’ın kaybetmesi halinde AK Parti’nin içerisine müdahale edilerek her bir parti en az 10 vekili Ak Partiden kopartacaklardı. Bu üç siyasi parti mecliste gurup kuracaklardı.
Ak Parti iktidardan uzaklaşınca, Erdoğan seçimi kaybedince AK Parti’nin parçalanacağını öngörüyorlardı. Ayrıca birer bakanlık ve başkan yardımcılığı sahibi olacakları için iktidar gücünü ele geçirecekleri için AK Partiyi daha rahat parçalayacaklarını düşünüyorlardı. Şimdilerde herkes soruyor başta CHP seçmeni soruyor. Diyorlar ki; oyları yüzde bir olmayan bu partilere neden on vekillik verdik? Şimdi anlaşıldı mı? 10 vekilin üstü Ak Partiden kopartılacaktı. Böylece mecliste grubu buluna 3 muhafazakâr parti olacaktı. Evdeki hesap çarşıya uymadı.
Şimdilerde bu üç siyasi parti zor duruma düştü. Dün Gelecek Partisi kurucuları ve yöneticilerinden 15 civarında istifa oldu. Kendilerine Demokrat Müslümanlar adını veren grup zehir zemberek açıklamayla istifa ettiler. Yine Deva Partisinin etkili kurucu isimlerinden birisi zehir zemberek bir açıklama yaptı. 28 Mayıs sonrasında Deva Partisine ilişkin açıklamalar yapacağını belirtti. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak diye bir söz var. Durum tam da budur.
İyi Parti olağanüstü kongre kararı aldı. Bu partide iç çatışma ve kargaşa artacaktır. 28 Mayıs seçimlerinden Erdoğan’ın açık ara birinci çıkması halinde Millet İttifakı dağılacaktır. Kendi iç hesaplaşmaları artacaktır. Birçok siyasi partide istifalar başlayacak ve hatta genel başkanlığı bırakmak zorunda kalacaklardır.
Size önemli bir iddiada daha bulunayım. Gelecek ve Deva Partisi grup kurmak için bir araya getirilecektir. Bu iki parti arasında bir soğuk savaş başlayacaktır. Bu iki partinin genel başkanlarından birisi siyasete veda etmek zorunda kalacaktır. Aksi takdirde mecliste grup kuramayacaklar ve siyaseten eriyip gideceklerdir. Ya da CHP yine fedakârlık yapmaya devam edecek, bu iki partinin grup kurması için kendi vekillerinden bu partilere kaydırma yapmak zorunda kalacaktır.
28 Mayıs tarihinde Erdoğan açık ara seçimleri kazanacaktır. Bu seçimden sonra hem küresel baronlar yenilecektir, hem de naylon ittifaklar dağılacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.